Anma Günü’nde Türkiye’den hikayeler

27 Ocak Holokost Anma Günü geliyor. Bu dönemde, insanlığın kendine ne kadar cok zarar verebiliceğini hatırlamamız gerekiyor. Milano’da, mesela, insanların ölüm kamplarına sevk edilmek için hayvanlar gibi trenlere yüklendiği Stazione Centrale’nin 21. peronunun olduğu yerde bulunan Shoah Anma Müzesini ziyaret etmeye gidilebilir.

Dehşetli hatıralarda boğulurken, ‘Dürüstler’in hikayeleri gibi insanlıkla barıştıran, teselli edici hikayelere de ihtiyacımız var; Sadece Yahudi oldukları için zulüm görenleri kurtarmak için İtalyan Dürüstleri arasında yer alan ve bisikletini de bu uğurda kullanan Gino Bartali göze çarpıyor.

kamondo merdivenleri
Kamondo Merdivenleri

Başka güzel hikayeler Türkiye’den de geliyor. Son zamanlarda okuyabildiğim Ayşe Kulin’in Nefes Nefese ve Zülfü Livaneli’nin Serenad romanlarının aracılığıyla öğrendiğim hikayeler.

Birinci eser, yurtdışında, özellikle Fransa’da, Nazi deliliğinin döneminde bazı Türk diplomatlarının eylemlerini konu alıyor. Bu kahramanlar; insanların tehcir edildiği trenlere binerek ve toplama kamplarının içine sızarak, onları kurtarmak için kendi hayatlarını tehlikeye attılar ve hatta sahte evraklar düzenleyerek birçok Türk Yahudileri’nin vatandaşlıklarını ispat etmek için ellerinden gelenden de fazlasını yaptılar.

Atatürk ve İsmet İnönü’nün önderlik ettiği Türkiye’nin başka bir güzel eylemi de, Livaneli’nin anlattığı gibi Yahudi Alman entellektüel ve bilim adamlarını ağırlayıp onlara üniversitelerde ögretmenlik yapma imkanını armağan etmekti.

Bu hikayelerin üzerimde bıraktığı olumlu etkilerden dolayı Türkiye’de yaşayan Yahudiler’in tarihi hakkında  daha geniş bilgiye sahip olmak istedim.

1400’lü yılların sonlarına doğru, Osmanlı İmparatorluğu’nun İspanya ve Portekiz’de hüküm süren hoşgörüsüzlükten kaçan on binlerce Sefarad Yahudileri’ne kol açtığı zaman, Yahudi milletine yapılmış ilk büyük iyilikseverlik emsalini görüyoruz. İstanbul’da yerleştikleri semtlerinden biri Galata’ydı.

Hakikaten, nerdeyse yüz yıl önce yeni doğmuş Türkiye Cumhuriyeti tarafından kurtarılan hayatlar yine on binleri buldu; antisemitizmi açıkça kınayarak, Türk topraklarından geçiş için gerekli vizelerde kolaylık sağlayıp Doğu Avrupa ve Balkanlar’dan gelen Yahudilerin Filistin’e doğru kaçışına destek verdi.

Binario 21.jpgGeçmiş hakkında bilgi toplarken, bahsedilmesi gerektiğini düşündüğüm bazı üzücü olaylar da karşıma çıktı. Türk Devleti, ülke sınırlarının içine girmek isteyen mülteci Yahudilerin sayısına, diplomatik sebepleri öne sürerek bazı limitler koymuş. Ayrıca, Yahudi Türkleri’nin kendi kültürlerini hayatta tutmasında artan zorluklardan; 1934’teki Trakya Olayları’ndan; İkinci Dünya Savaşı’na girme olasılığına karşın getirilen ve özellikle azınlıkları vuran Varlık Vergisi’nden; Yahudi topluluğunun da mağdur olduğu Eylül 1955’teki İstanbul Olayları’ndan da bahsetmek gerekiyor.

Günümüzde de, 2010’deki Mavi Marmara olayı gibi, belirli olaylar meydana geldikçe Türkiye’de Yahudilere karşı tavırların daha çok arttığı göze çarpıyor.

Sonuç olarak, utanç trenlerinden başka, delirmiş Avrupa’nın kalbinden İstanbul’a giden bir özgürlük treni olduğunu hayal etmek ya da Haydarpaşa Garı’ndan Küdüs’e doğru kalkan vagonları düşünmek, insanlığa sağlıklı güven dozunu yeniden aşılamakta bize yardım ediyor, bu Ocak ayının hüzünlü sonlarında.

Storie dalla Turchia nel Giorno della Memoria

Arriva il 27 gennaio, Giorno della Memoria; in questo periodo è doveroso ricordarci di ciò che l’umanità è stata in grado di fare a una parte di sé stessa. A Milano, per esempio, si può andare a visitare il Memoriale della Shoah situato in corrispondenza del binario 21 della Stazione Centrale, dove le persone venivano caricate come bestie sui treni per essere spedite ai campi della morte.

Sommersi dai tremendi ricordi abbiamo però anche bisogno di storie confortanti che ci possano in qualche modo riconciliare con l’umanità, come quelle dei cosiddetti “Giusti”; tra gli italiani spicca Gino Bartali, che usò la sua bici anche per salvare persone perseguitate solo perché ebree.

kamondo merdivenleri
Scalinata Kamondo

Altre belle storie vengono dalla Turchia. Sono storie di cui si può venire a conoscenza attraverso i romanzi Nefes Nefese (L’ultimo treno per Istanbul nella versione in italiano) di Ayşe Kulin e Serenad di Zülfü Livaneli, che ho avuto modo di leggere di recente.

La prima opera mette in luce l’azione di alcuni diplomatici turchi all’estero, soprattutto in Francia, all’epoca della follia nazista. Salendo sui treni con i quali venivano deportate le persone e introducendosi nei campi di concentramento, questi eroi misero a rischio la loro stessa vita per metterle in salvo e, arrivando persino a fare carte false, tentarono il tutto per tutto per dimostrare la cittadinanza turca di parecchi ebrei.

Un’altra bella azione della Turchia guidata da Atatürk e İsmet İnönü fu quella di accogliere intellettuali e scienziati tedeschi di etnia ebraica, donando loro la possibilità di insegnare nelle università, come raccontato da Livaneli.

Favorevolmente colpito da questi racconti, mi sono documentato sulla Storia degli ebrei in Turchia.

Verso la fine del Quattrocento abbiamo il primo, grande precedente di benevolenza verso il popolo ebraico, quando l’Impero ottomano aprì le braccia a decine di migliaia di ebrei sefarditi in fuga dall’intolleranza regnante in Spagna e Portogallo. Uno dei quartieri di Istanbul dove si insediarono è proprio Galata.

Effettivamente, quasi cento anni fa sono state ancora decine di migliaia le vite umane salvate dal governo della da poco nata Repubblica di Turchia; condannando apertamente l’antisemitismo, facilitò la fornitura dei visti necessari per il transito dal territorio turco e favorì la fuga verso la Palestina degli ebrei provenienti da Est Europa e Balcani.

binario 21Documentandomi sul passato, sono anche emersi dei fatti spiacevoli che occorre menzionare. Lo Stato turco, per motivi diplomatici, mise delle limitazioni al numero di profughi ebrei che potevano entrare nei propri confini. E’ poi doveroso citare le crescenti difficoltà da parte dei turchi ebrei di tenere viva la propria cultura, le violenze verificatesi in Tracia nel 1934, la “Varlık Vergisi” – tassa introdotta in vista di un possibile ingresso nella Seconda Guerra Mondiale e che colpì in modo particolare le minoranze – e il pogrom di Istanbul del settembre 1955, di cui fu vittima anche la comunità ebraica. Anche al giorno d’oggi si registrano in Turchia atteggiamenti antiebraici, che si accentuano in corrispondenza di particolari accadimenti come il caso Mavi Marmara del 2010.

Ad ogni modo, immaginare che oltre ai treni della vergogna c’è n’è stato uno della libertà diretto a Istanbul dal cuore dell’Europa impazzita, oppure pensare ai convogli che dalla stazione di Haydarpaşa partivano alla volta di Gerusalemme, ci aiuta a riconquistare una sana dose di fiducia verso il prossimo in questo triste finale di gennaio.

Come si legge il turco

Preparato da LOGO_Galata

LETTERA

PRONUNCIA IPA

DESCRIZIONE

ESEMPIO

C

/dʒ/

G dolce

Cadde (via/corso) si pronuncia “giadde”

Ç

/tʃ/ C dolce

Çay (tè) si pronuncia “ciai”

K

/k/ C dura Kemer (cintura) si pronuncia “chemèr”

G

/ɡ/ G dura

Gemi (nave) si pronuncia “ghemi”

Ğ

 /ː/, /‿/

In genere non ha un suono proprio, allunga la vocale precedente e/o collega due vocali

Sağol (Grazie) si pronuncia “Saaol”

J

/ʒ/ Come la “J” francese

Garaj (garage/box) si pronuncia come il francese garage

H

/h/ H aspirata

Hava (aria) si pronuncia aspirando la A

İ (con puntino)

/i/ Come la “i” italiana; si deve mettere il puntino anche quando è maiuscola

İstanbul si scrive mettendo il puntino sulla I

I (senza puntino)

/ɯ/ Ha un suono gutturale; non esiste in italiano

Gıda (cibo) si pronuncia all’incirca “gdà”, interponendo cioè un suono gutturale tra la G e la D

Y

/j/ Ha il suono di una “i” collegata con una o due vocali

Kaya (roccia) si pronuncia “caià”

Ö

/ø/ O molto chiusa (come i dittonghi eu in francese e oe in tedesco)

Önemli (importante) si pronuncia con la o molto chiusa

Ü

/y/ U molto chiusa come la U francese e il dittongo ue in tedesco

Üzüm (uva) si pronuncia con le U molto chiuse

S

/s/ S sorda

Masa (tavolo) si pronuncia “masà”, con la S sorda di Sole

Ş

/ʃ/ Come “sce” e “sci” in italiano

Şeker (zucchero) si pronuncia “scechèr”

Z

/z/ S sonora Meze (antipasto turco) si pronuncia “mesè”

Le altre 14 lettere dell’alfabeto turco (A, B, D, E, F, L, M, N, O, P, R, T, U, V) sono presenti anche in quello italiano e si pronunciano nello stesso modo o in maniera simile

In genere l’accento cade sull’ultima sillaba della parola (domates, “pomodoro”, si pronuncia “domatès”, con l’accento sulla E)

 

İtalyanca’da harf ve harf gruplarının okunuşları

LOGO_Galata tarafından hazırlanmıştır

HARF ve HARF GRUPLARI

IPA OKUNUŞU

AÇIKLAMA

ÖRNEK

CA, CO, CU

/ka/, /ko/, /ku/ A, O, U seslerinden önce K sesi Castello (şato) “kastello” okunur

CE, CI

/tʃe/, /tʃi/ E, İ seslerinden önce Ç sesi

Cinema (sinema) çinema” okunur

CHE, CHI

/ke/, /ki/ E, İ seslerinden önce K sesi

Macchina (makina, araba) “makkina” okunur

Q

/k/ K sesi

Acqua (su) “akkua” okunur

GA, GO, GU

/ɡa/, /ɡo/, /ɡu/ A, O, U  seslerinden önce G sesi

Gatto (kedi) “gatto” okunur

GE, GI

/dʒe/, /dʒi/ E, İ seslerinden önce C sesi

Gita (gezi) “cita” okunur

GHE, GHI

/ɡe/, /ɡi/ E, İ seslerinden önce G sesi

Spaghetti, “spagetti” okunur

GLI

/ʎi/ Kelimenin başında ise GLİ, değilse LY gibi okunur

Glicemia (glisemi) “gliçemia” okunur; Aglio(sarımsak) “alyo” gibi okunur

GN

/ɲ/ NY gibi okunur

Agnello (kuzu) “Anyello” gibi okunur

H

Yukarıda gördüğümüz gibi C ve G harflerinin sesleri kendilerinden sonra gelen sese göre değişiyor.

Kelimenin başında ise okunmaz.

Avere (sahip olmak) fiilinin çekimleri:

ho o”,

hai ai

şeklinde okunur

I – i

/i/ Büyük ise noktasız yazılır, ama yine de Türkçedeki İ gibi okunur

Italia, “İtalya” okunur

S

/s/, /z/ İki ünlü harf arasında bulunuyorsa Z sesi, diğer durumlarda S sesi

Casa (ev) “kaza” okunur; Sole (güneş) “sole” okunur

SCE, SCI

/ʃe/, /ʃi/ E, I seslerinden önce Ş sesi

Scimmia (maymun) “şimmya” okunur

Z

 /ʦ/ , /ʣ/ Bazen TS gibi, bazen DZ gibi okunur

Pizza, “pitsa” gibi okunur; Azzurro (açık mavi) “adzurro” gibi okunur

İtalyan alfabesinin diğer 8 harfi (B, D, F, M, P, R, T, V) Türkçedeki gibi okunur.

Genelde vurgu kelimelerin sondan ikinci hecesindedir (ristorante, restoran, vurgu A harfindedir: “ristoraante” şeklinde okunur).

I NOSTRI PAESI

Italia e Turchia. Città d’arte e baie turchesi, vigne su dolci colli e altipiani stepposi, sconfinati; monti innevati e foreste rigogliose, borghi arroccati e camini fatati.

turchia-cappadocia
Cappadocia

Italia e Turchia, unite dal Mediterraneo, mare di mezzo, mare di scambi; l’Italia, più a Occidente, la Turchia, più a Oriente.

L’Italia si estende nella penisola da cui prende il nome, incoronata da Alpi e laghi, tra l’efficienza del Nord e le suggestioni del Maghreb, impreziosita da due diamanti incastonati nella acque azzurre, la Sicilia e la Sardegna.

La Turchia, distesa in Anatolia, la terra del “sorgere del sole” al principio dell’Asia, si intreccia da una parte con la Mesopotamia, laddove l’umanità vide i suoi albori, e dall’altra travalica gli stretti del Bosforo e dei Dardanelli, fondendosi così con i Balcani e l’Europa. 

.

Italiani e Turchi, due popoli ricchi di etnie con le loro storie millenarie.

Gli italiani, maestri di bellezza e gusto della vita; i turchi, maestri d’ospitalità e calore umano. 

Entrambi, in passato, capaci di creare civiltà memorabili, l’Impero romano e quello ottomano, civiltà multiculturali, multireligiose, civiltà ancora oggi da prendere ad esempio.

.

sestri-levante
Sestri Levante

Italiani e turchi, due popoli amici che si frequentano da lungo tempo.

Nei secoli passati, a Venezia, i mercanti ottomani hanno un intero palazzo sul Canal Grande, il “Fondaco dei Turchi”; sono proprio loro a far conoscere il caffè, oggi elemento fondamentale della cultura popolare italiana.

Intanto, la comunità genovese continua a prosperare nel quartiere di Galata da lei fondato, a Istanbul, dove per alcuni anni si trasferisce a vivere persino Giuseppe Garibaldi.

E poi: il pittore veneziano Gentile Bellini che va al cospetto del sultano Mehmet II il Conquistatore per ritrarlo; Hezârfen Ahmed Çelebi che riesce nella prodigiosa impresa di volare da una sponda all’altra del Bosforo prendendo spunto dai progetti di Leonardo Da Vinci; Giuseppe Donizetti che da Bergamo entra nella corte di Mahmut II come gran maestro di musica e compositore di inni ottomani; e l’ultimo sultano, Mehmet VI, che sceglie di trascorrere il suo esilio tra i fiori della riviera di Sanremo. Fino ad arrivare a Ferzan Özpetek, venuto a Roma come studente di cinema per poi divenire uno dei migliori registi sulla scena italiana.

.

Italia e Turchia, turchi e italiani, dunque. Due Paesi e popoli con molti tratti in comune, con molte affinità.

,

LA LINGUA TURCA

Per aprire la porta che conduce alla conoscenza di un popolo, di una cultura, la CHIAVE è la sua lingua. E allo stesso modo, una lingua può davvero svelarsi solo a chi si interessa alla cultura e alla storia che si porta dietro. Solo così si può arrivare a capire l’altro, aprire la propria mente e migliorare se stessi.

 .

colazione-turca
Colazione turca

HOŞ GELDİN!”. Benvenuto! Così in Turchia si saluta chi arriva, chi entra in una casa, in un negozio, in un ristorante.

ABİ, ABLA, AMCA, TEYZE”. Fratello, sorella, zio, zia. Così ci si rivolge agli altri, anche agli sconosciuti, in Turchia.

Tutta questa apertura all’altro è ben riflessa nella lingua turca.

.

Il turco non è una lingua indoeuropea come l’Italiano, ma non è nemmeno una lingua semitica come l’arabo. Appartiene a un’altra famiglia, quella delle lingue turciche, al pari dell’azero e del kazako. Una famiglia lontanamente imparentata addirittura col giapponese e il coreano, il che non deve sorprendere se si pensa che i turchi sono originari di una regione nei pressi della Cina.

.

Il turco è una lingua relativamente FACILE per gli italiani, contrariamente a quanto si possa pensare. Questo grazie al fatto che è una lingua riformata di recente, nonostante vanti un passato più che millenario. Negli anni 20’ del ‘900, su volere di Atatürk, il vecchio turco ottomano venne infatti ripulito dai prestiti arabi e persiani, sostituiti da parole a volte create da zero o riprese dal turco delle origini. E così, prendendo al tempo stesso la lingua parlata dal popolo di Istanbul come riferimento, la nuova Repubblica di Turchia ebbe la sua lingua: il turco moderno.

Innanzitutto, il turco è facile da scrivere. Non utilizza il sistema di scrittura arabo, come si può pensare, ma l’alfabeto latino con alcuni caratteri speciali. Inoltre, contrariamente a molte altre lingue più familiari come l’inglese o il francese, a ogni suono corrisponde una lettera, a ogni lettera corrisponde un suono. Senza eccezioni.

Yaprak sarma” (involtino di foglia di vite), si legge…“Yaprak sarma!”.

Nemmeno l’italiano è così semplice!

cruciverba-turco-turk-bulmacaIl turco:

è facile da capire. Molto più dell’inglese, per esempio. Quasi tutti i suoi suoni sono gli stessi dell’italiano.

suona bene. In genere le parole di pura origine turca seguono delle precise regole di armonia vocalica, e lo stesso vale per le consonanti. Queste regole, che presentano ben poche eccezioni, rendono la pronuncia delle parole facile e scorrevole.

è sintetico. Per esprimere concetti che in italiano necessitano di più parole, il turco ne può richiedere solo una: “Sono a casa mia” si dice semplicemente “Evimdeyim”.

Questo perché il turco è una lingua che funziona a suffissi, non difficili da imparare.

è estremamente logico. Le regole sono chiare e precise, le eccezioni sono davvero poche. Non esistono verbi irregolari, le parole vengono declinate come nel latino e nel tedesco, ma in maniera ancora più intuitiva.

è semplice nella grammatica. Non ci sono articoli determinativi e le parole non hanno genere, non sono cioè né maschili, né femminili.

non tutte le sue parole sono diverse. Spesso si incontrano parole amiche come “tiyatro” (teatro), “sinema” (cinema), “limon” (limone), “balkon” (balcone)… Senza dimenticare le parole italiane di origine turca come “divano” (divan) e “yogurt” (yoğurt).

.Inoltre, il turco è come il siciliano: il verbo va sempre alla fine!

“Io sono italiano” si dice letteralmente “Io italiano sono” (Ben İtalyanım)

.

Insomma, non ci vuole molto prima di riuscire a entrare nella grande famiglia del popolo turco, condividendo parole cariche di affetto e amicizia..

Dai un occhio a come si legge il turco

.

LA LINGUA ITALIANA

Il bel paese là dove ‘l sì suona”. 

Così Dante definisce l’Italia nella Divina Commedia.  L’Italiano è infatti una lingua melodiosa, dove tutte le sue parole o quasi finiscono per una vocale piena e sonante. Non a caso, l’italiano è la lingua della musica e dell’Opera. “Koro”, “nota”,  “piyano” sono tutte parole di origine italiana entrate nel vocabolario turco.

Anche le poesie, in italiano, fluiscono naturali, proprio grazie ai suoni dolci e cadenzati. E non a caso, “moda” è una parola italiana. Tutta la creatività e il talento artistico italiani ben si riflettono nella lingua, una lingua che emana bellezza.

.

italyan-mutfagi
Cena estiva italiana

Delle lingue figlie del latino, l’italiano è la maggiore. Il volgare fiorentino del Trecento è prima diventato lingua di riferimento a livello colto e poi, con l’Unità d’Italia, idioma nazionale, anche grazie al ruolo svolto da letterati del calibro di Alessandro Manzoni. La lingua italiana è quindi una lingua antica, che si è evoluta lentamente nel corso dei secoli. Le sue irregolarità sono come le rughe sul volto di una persona saggia e navigata, ma sempre affascinante e carica di vita.

Inoltre, nella maggior parte della penisola i dialetti, a volte vere e proprie lingue, sono ancora piuttosto diffusi, e gli accenti locali risultano marcati. Questa è una conseguenza del fatto che gli italiani sono rimasti separati per secoli, ma è anche un ulteriore elemento di ricchezza linguistica che li “colora” ancor di più.

.

Nonostante qualche asperità, l’italiano è comunque una lingua FACILE da imparare; soprattutto per un madrelingua turco, risulta sicuramente più agevole dell’inglese o del francese.

Innanzitutto, il sistema di scrittura è semplice e intuitivo. Proprio come nel turco, a ogni suono corrisponde una lettera, o al massimo un gruppo di due o tre. Le eccezioni sono davvero poche.

“Pane e sale” (ekmek ve tuz) si legge…“pane e sale”!

italyan-bulmaca-cruciverba-italianoE poi:

i suoi suoni sono chiari. Quasi tutti i suoni della lingua italiana sono presenti nel turco. La morbidezza della lingua e la ricchezza di vocali rendono le parole facili da comprendere.

la grammatica non è poi così difficile. Per chi ha già confidenza con l’inglese o con un’altra lingua romanza, la struttura dell’italiano, dove il verbo segue il soggetto, è di immediata comprensione.

I am turkish” => “Io sono turco” (Ben Türküm)

il vocabolario può rivelarsi amico. Molte sono le parole turche prese in prestito dall’italiano, non solo nel campo della musica. Inoltre, per chi ha già studiato un’altra lingua europea come l’inglese, tante parole suonano familiari. “Arte” (in inglese “art”), per esempio, oppure “creatività” (in inglese “creativity”), e tante altre ancora…

.

Insomma, non ci vuole molto prima di entrare anche a parole nello stile di vita italiano, e magari riuscire a scrivere qualche verso poetico o una semplice canzone…

.

.

ÜLKELERİMİZ

İtalya ve Türkiye. Sanatsal şehirleri ve turkuaz koyları, tepelerinde üzüm bağları ve uçsuz bucaksız bozkır yaylaları; karlı dağları ve yemyeşil ormanları, yamaçlara tünemiş  köyleri ve peri bacaları.

İtalya-Floransa.jpg
Floransa

İtalya ve Türkiye, kıtaların ortasında kalmış, takasların denizi Akdeniz‘in birleştirdiği iki ülke; İtalya Akdeniz’in biraz daha Batı’sında, Türkiye ise biraz daha Doğu’sunda.

İtalya, Alpler ve göller ile taçlandırılmış; Kuzey’in verimliliği ve Mağrip ülkelerinin büyüsü arasında kalmış; masmavi sularda sıkışmış iki elmas, Sicilya ve Sardinya, ile süslenmiş; adını aldığı bu yarımada boyunca uzanıyor.

Türkiye, ‘güneşin doğduğu’ ve Asya’nın başladığı Anadolu toprakları boyunca uzanmış; bir tarafta medeniyetlerin beşiği Mezopotamya ile içiçe geçmiş, diğer tarafta Çanakkale ve İstanbul Boğazı’nın ötesinde Balkanlar ve Avrupa ile birleşiyor.

 .

İtalyanlar ve Türkler, asırlık tarihleri boyunca birçok etnik grupla zenginleşen iki halk.

İtalyanlar, güzelliğin ve tatlı hayatın; Türkler misafirperverliğin ve sıcakkanlılığın üstadları.

Her ikisi de geçmişte, Roma ve Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok dini ve kültürü bünyesinde barındırmış, bugün hala örnek alınan unutulmaz medeniyetlerin kurucuları.

.

ayvalik-seytan-sofrasi
Şeytan Sofrası

İtalyanlar ve Türkler, yıllardır ilişkileri olan, birbiriyle dost iki halk.

 Geçmiş yüzyıllarda, Venedik’te, Büyük Kanal üzerinde Osmanlı tüccarlarına ait bir saraydı, ‘Türk Hanı’. İşte tam olarak bu tüccarlardır, bugün İtalyan halk kültürünün vazgecilmezi olan kahveyi tanıtan.

Bu arada, Cenevizliler, birkaç yıllığına Giuseppe Garibaldi’nin bile taşındığı,  İstanbul’un Galata semtinde, yaşamlarını sürdürürler.

Ve sonra: Venedikli ressam Gentile Bellini portresini yapmak üzere Fatih Sultan Mehmet’in huzuruna çıkar; Leonardo Da Vinci’nin projelerinden ilham alan Hezârfen Ahmed Çelebi Boğaz’ı uçarak geçmeyi başarır; Bergamolu Giuseppe Donizetti, Osmanlı marşlarının bestecisi ve orkestra şefi olarak II. Mahmud’un sarayına girer; ve son osmanlı sultanı VI. Mehmet, sürgün yeri olarak çiçekli Sanremo sahilini seçer. Ve en nihayetinde, Roma’ya İtalyan sinemasının en iyi yönetmenlerinden biri olmak için bir sinema öğrencisi olarak gelen Ferzan Özpetek.

 ,

İtalya ve Türkiye, Türkler ve İtalyanlar, yani. Birçok ortak noktaları, büyük benzerlikleri olan İki ülke ve iki halk.

 ,

İTALYAN DİLİ

Bir toplumu, bir kültürü tanımaya götüren kapıyı açan ANAHTAR, o toplumun dilidir. Aynı şekilde, dil kendini sadece kültürüne, tarihine gerçekten ilgi duyanlara gösterebilir. Sadece böyle biribirimizi anlayabilir, yeniliklere açık olabilir ve kendimizi geliştirebiliriz.

 ,

“Il bel paese là dove ‘l sì suona”.

“Sì’nin kulağa hoş geldiği güzel ülke”.

Dante böyle tanımlıyor İtalya’yı, İlahi Komedya’da. Gerçektende, İtalyanca, neredeyse tüm kelimelerin sesli harfle bittiği, melodik bir dil. İtalyanca’nın, müziğin ve Opera’nın dili oluşu bir tesadüf değil. Koro, notapiyano kelimelerinin hepsi Türkçe’de yerlerini almış, İtalyan kökenli sözcüklerdir.

Şiirler de, İtalyanca’nın ahenkli ve tatlı sesleri sayesinde ağızda akıp gider. Ve elbette moda sözcüğünün İtalyanca oluşu da tesadüf değil. Tüm İtalyan yaratıcılığını ve sanatsal yeteneğini kendine yansıtan, güzellik yayan bir dil İtalyanca..

.

italyan-kahvesi-espresso
İtalyan kahvesi

İtalyanca, Latince’nin en büyük çocuğudur. On dördüncü yüzyılın Floransa argosu, önce aydın kesim için bir referans diline ve sonra, İtalya’nın birleşimiyle, aynı zamanda Alessandro Manzoni gibi yazarların oynadığı rol sayesinde, ulusal dil olarak kabul edildi. İtalyan dili dolayısıyla, yavaş yavaş yüzyıllar içinde gelişmiş, antik bir dil. Bilge ve yaşanmışlıkları olan birinin yüzündeki kırışıklıklar gibi dilbilgisindeki düzensizlikleri, ama her zaman büyüleyici ve hayat dolu.

Ayrıca, bazen kendine has gerçek bir dil gibi davranan yarımadanın büyük bir kısmına hakim lehçeler, hala yaygın olarak kullanılmakta ve yerel aksanlar oldukça belirgin bir şekilde hissedilmektedir. Bu İtalyanlar’ın yüzyıllar boyunca birbirlerinden ayrı yaşamalarının bir sonucu ama aynı zamanda onları daha da renklendiren dilsel zenginliğin başka bir göstergesidir.

.

Bazı aykırılıklara rağmen, yine de İtalyanca öğrenmesi KOLAY bir dil; özellikle anadili Türkçe olan birisi için, İngilizce ve Fransızca’ya göre kesinlikle daha kolay olduğu görülür.

Her şeyden önce, yazı sistemi basit ve sezgiseldir. Tıpkı Türkçe’de olduğu gibi, her ses bir harfe veya en fazla ikili ya da üçlü bir gruba karşılık gelir.

“Pane e sale” (ekmek ve tuz) …“pane e sale” olarak okunur!

italyan-bulmaca-cruciverba-italianoAyrıca;

sesleri nettir. Neredeyse İtalyan dilinin tüm sesleri Türkçe’de de bulunur.

Dilin yumuşaklığı ve sesli harflerin zenginliği kelimeleri kavramayı kolaylaştırır.

dilbilgisi düşünüldüğü gibi zor değildir. İngilizce ile ya da başka bir roman diliyle yakınlığı olan biri için, İtalyanca’nın, fiilin nesneyi takip ettiği dil yapısını anlaması kolaydır.

“I am turkish” => “Io sono turco” (Ben Türküm)

sözcük dağarcığı arkadaş canlısıdır. Sadece müzik alanında değil, birçok Türkçe kelime İtalyanca’dan ödünç alınmış. Ayrıca, daha önceden İngilizce gibi başka bir Avrupa dili üzerine eğitim almış biri için birçok kelime tanıdıktır. “Arte” (İngilizce’de “art”), örneğin, ya da “creatività” (İngilizce’de “creativity”), ve dahası…

 ,

Kısacası, birkaç mısra şiir veya basit bir şarkı yazabilmek, İtalyan yaşam tarzına sözcüklerle de uyum sağlamak çok zaman almaz..

İtalyanca okunuş kurallarına göz at

.

TÜRK DİLİ

HOŞ GELDİN!”. Benvenuto! Türkiye’de böyle karşılanır eve gelen, bir restorana, bir mağazaya giren.

ABİ, ABLA, AMCA, TEYZE”. Fratello, sorella, zio, zia. Türkiye’de böyle seslenilir başkalarına, yabancı olsalar da.

Türk kültürünün bu höşgürülü yaklaşımı diline yansır.

 .

Türkçe, İtalyanca gibi Hint-Avrupa dillerinden olmadığı gibi Arapça gibi Sami dillerinden de değildir. Başka bir dil ailesine, Azerice ve Kazakça’nın da yer aldığı Türk dilleri ailesine aittir. Hatta Korece ve Japonca ile uzaktan akraba olan bir dil ailesinin üyesidir, Türklerin Çin’e yakın bir bölgeden geldiği de düşünülürse çok da şaşırılacak bir durum değil aslında.

.

turk-cayi-te-turco
Türk çayı

Düşünülenin aksine, birçok yabancı dile kıyasla Türkçe öğrenmesi İtalyanlar için KOLAY bir dildir. Bunu, yakın zamanda Türk dili üzerine yapılan düzenlemelere borçlu, bin yıldan fazla geçmişi olmasına rağmen. 1920’li yıllarda Atatürk tarafından eski Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsça etkilerinden arındırılmış, bazen yerlerine yenileri üretilmiş ya da Öztürkçeler’i tekrardan dile kazandırılmış. Ve böylece, aynı zamanda İstanbul halkının konuşma dili (İstanbul Türkçesi) baz alınarak yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin dili modern Türkçe olmuş.

Herşeyden önce, Türkçe yazımı kolay bir dil. Düşünüldüğü gibi Arap alfabesini değil, birkaç özel harf ile birlikte Latin Alfabe sistemini kullanır. Ayrıca sanılanın aksine İngilizce ve Fransızca gibi birçok dile göre; Türkçe, her sesin bir harfe, her harfin bir sese karşılık gelen özelliği sayesinde İtalyanca’ya daha yakındır. İstisnasız.

“Yaprak sarma” (involtino di foglia di vite), “Yaprak sarma!” olarak okunur.

İtalyanca bile bu kadar kolay değil!

cruciverba-turco-turk-bulmacaTürkçe;

anlaşılması kolaydır. Örneğin İngilizce’den daha anlaşılırdır. Neredeyse tüm sesleri İtalyanca’nınkiyle aynıdır.

kulağa hoş gelir.  Genel olarak Öztürkçe sözcükler belirli ses uyum kurallarını takip ederler, aynı şekilde sessiz harfler de. İstisnaların çok az olduğu bu kurallar, kelimelerin söylenişini kolay ve akıcı kılarlar.

sentetiktir.  Türkçe’de tek bir kelime ile anlatılabilen bir şey için İtalyanca’da birden fazla sözcüğe ihtiyaç duyulunabilir. “Sono a casa mia” Türkçe’de basitçe “evimdeyim” şeklinde söylenir.

Bunu nedeni Türkçe’nin öğrenmesi kolay sondan eklemeli bir dil oluşundadır.

fazlasıyla mantıklı. Dilbilgisi kuralları açık ve nettir, gerçekten çok az istisnaları vardır. Düzensiz fiilleri yoktur, Latince ve Almanca’da olduğu gibi fiiller çekilir, ama tahmin edilmesi daha kolaydır.

dilbilgisi basittir. İngilizce ya da İtalyanca’daki gibi tanımlılıklar (artikeller) ve kelimelerin cinsiyeti (eril, dişil kavramları) yoktur.

İtalyanca ile ortak sözcükleri vardır. Çoğu kez, “tiyatro” (teatro), “sinema” (cinema), “limon” (limone), “balkon” (balcone) gibi arkadaş sözcükler ile karşılaşmak mümkündür. “Divano” (divan) ve “yogurt” (yoğurt) gibi Türkçe kökenli İtalyanca sözcükleri de unutmamak gerekir.

Ayrıca Türkçe’de, Sicilya lehçesinde olduğu gibi, fiil sondadır.

.

Kısacası, sevgi ve dostluk dolu sözcükleri paylaşarak Türkler’in geniş ailesine katılmak çok zaman almaz.

.